Kişisel Gelişim Yazılar – Waldorf Okulu vs Köy Enstitüsü 2023

Kişisel Gelişim Yazılar Serisi – Dünyada Eğitim Sistemi

Kişisel gelişim yazılar serisi, Waldorf okulları ve köy enstitülerini analiz edeceğiz. A.B.D. Silikon vadisindeki neredeyse tüm yöneticilerin çocuklarını gönderdikleri waldorf eğitim sistemi yaklaşımı okullarına yakından bakalım. Sınıflarda eski tip sıralarda oturan öğrenciler karatahta ve tebeşir kullanıyorlar. Okulda uygulanan dersler içinde marangozluk ve bahçe işleri en çok önemsenen görevler konumunda. Bahçede bitki eken, toprağı bizim bildiğimiz karasaban ile sürmeyi öğrenen çocukların babaları Silikon Vadisi teknoloji şirketlerinin en üst düzey yöneticileri. Bu okullarda müzik dersleri doğada, ağaçların altında ve kuş sesleri ile birlikte gerçekleşiyor. Okulda öğrenciler kendi ektikleri, hasatını yaptıkları meyve ve sebzeleri tüketiyorlar.

Kişisel Gelişim Yazılar Serisi: insan beyni sırları

Waldorf Okulları Nedir? waldorf eğitim sistemi nedir?

Bu okulların benzeri eğitim felsefesini yerleştirmiş olan Finlandiya ilkokullarında günlük okul süresi sadece 4 ( evet dört ) saat. Üstelik bu 4 saatin içinde oyun ve beslenme süresi de var. Waldorf eğitimi yaklaşımı ile İlkokulda günde 4 saat okulda olan, hiç ev ödevi bulunmayan çocuklar, nasıl oluyor da lise yıllarına geldiklerinde, PISA testi ile tescillenecek şekilde, matematik, okuduğunu anlama ve fen bilimleri alanlarında dünyanın en iyisi oluyorlar? İşte bunun üzerine düşünmeliyiz, hem de çok düşünmeliyiz.

Okulda dikiş diken, ahşap doğrama işleri ile uğraşan, pense-tornavida kullanmayı öğrenen, toprakla haşır neşir olan çocuklar, eve geldiklerinde kendi kendilerine kaliteli uğraş ve hobi edinme konusunda avantaj sağlıyorlar. Oysa gün içinde elden akıllı telefon düşmeyen nesillerin yetiştiği ülkelerde, o akıllı cihazın içine kim, ne yüklüyor ise onunla yaşam bakışı şekilleniyor.

Uygulanan waldorf eğitimi nedir? waldorf yaklaşımı nedir?

Eğitim açısından waldorf yaklaşımı nedir? waldorf eğitim sistemi, okullarında olduğu gibi, uygar ve gelişmiş dünyada çocuk ve gençleri dijital zehirlenmeye karşı koruma konusunda müthiş çalışmalar var. Waldorf okulları, Rudolf Steiner tarafından geliştirilen ve tüm dünyada uygulanan bir eğitim modelidir. Bu eğitim modeli, öğrencilerin fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal gelişimlerini dengeli bir şekilde desteklemeyi amaçlar. Waldorf yaklaşımı, öğrencilerin yaratıcı potansiyellerini keşfetmelerini ve kendilerini ifade etmelerini teşvik eder.

Waldorf eğitimi, öğrencilerin gelişim süreçleri göz önünde bulundurularak hazırlanmış bütüncül bir eğitim programı sunuyor.

Bu program, öğrencilerin her yaşta karşılaştıkları gelişimsel görevlere uygun bir şekilde tasarlanmıştır. Öğrenciler, sanat, müzik, el işleri, drama ve hareket gibi birçok farklı disiplinde dersler alırlar. Bu disiplinlerin tümü, öğrencilerin yaratıcı potansiyellerini ortaya çıkarırken, zihinsel ve duygusal gelişimlerine de katkıda bulunur.

Dünyada Waldorf okullarının tarihi geçmişi nedir?

Waldorf eğitimi, 1919 yılında Almanya’nın Stuttgart kentinde Rudolf Steiner tarafından kurulan ilk Waldorf okuluyla başladı. Günümüzde, dünya genelinde yaklaşık 1000’in üzerinde Waldorf okulu bulunmaktadır. Waldorf okullarında, öğrencilerin akademik başarıları kadar, karakter ve kişilik gelişimleri de önemlidir. Öğrencilere, dünya ve insanlık tarihi, felsefe, dinler tarihi ve sosyal bilimler gibi dersler verilir. Bu dersler, öğrencilerin evrensel değerleri öğrenmelerine ve insanlık tarihine dair bir perspektif kazanmalarına yardımcı olur.

Waldorf eğitimi, öğrencilere yaratıcılığı, eleştirel düşünme becerisini ve empati yeteneğini geliştirmeleri için fırsatlar sunuyor.

Ayrıca, öğrencilere disiplinli bir çalışma alışkanlığı kazandırmayı ve kendilerini ifade etme konusunda daha güçlü bir özgüvene sahip olmalarını sağlamayı amaçlar. Waldorf okullarında eğitim alan öğrenciler, sadece akademik başarılarını değil, aynı zamanda karakter ve kişilik gelişimlerini de önemseyen bir eğitim modeli sayesinde yetişirler.

Günümüzde anne baba için teknolojik emzik: Akıllı Telefonlar

Anne babaların günümüz iş koşturması içinde nasıl da elini rahatlatıyor: ver çocuğa akıllı telefonu, tableti, açsın oradan bir oyun veya video, sesini çıkartmadan dursun, otursun yerinde.

Hemen savunma mekanizmamız hazır:

– Ohh miss gibi, ben de kafamı dinleyeyim, zaten bugün çok yoruldum! Nasılsa dışarıda takılmıyor, nerede olduğunu biliyorum, kendi odasında işte, ne var bunda!

Kişisel Gelişim Yazılar Serisi – Köy Enstitüleri Eğitim Nasıldı?

Yok öyle değerli dostlar! İşin sözde kolayına kaçıp, çocuğumuzu yaşama hazırlama konusunda bizim bilgiler, deneyimler aktarmamız gerekliyken, bunu başkalarının çektikleri videolara ve bilgisayar oyunlarına bırakamayız. Dijital dünyada yukarıda belirttiğim gibi akıllı olacağız, uyanık olacağız. Dijital teknolojiyi kullanım konusunda önce biz kendimize sormalıyız: günde kaç saatimizi akıllı telefon-tablete ayırıyoruz? Dünya ortalaması şu an günde 3 saat civarında bir süre olduğunu belirtiyor.

Yukarıda bahsettiğim, uygar dünyanın çocukları için yeniden şekillendirip konumlandırdığı eğitim metodu size de tanıdık geldi mi? Nasıl da bizim içimizden çıkan Köy Enstitüleri eğitim sistemine benziyor, değil mi?

Köy Enstitüleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında, eğitim sisteminin toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yeniden yapılandırılması amacıyla kurulmuş bir eğitim modelidir. Köy Enstitüleri’nin temel amacı, kırsal kesimde yaşayan halkın eğitim seviyesini yükselterek toplumun genel refah seviyesini artırmaktı. Detaylı İncele: Türkiye Tuz Gölü Kuruyor!

Türkiye’de Eğitim Reformu: Köy Enstitüleri

Köy Enstitüleri, 1940’larda dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından kuruldu. Bu eğitim modelinde, öğrencilere tarım, hayvancılık, el sanatları gibi meslekler öğretiliyor ve aynı zamanda temel eğitim veriliyordu. Bu sayede, öğrencilerin sadece okulda değil, aynı zamanda tarlada, çiftlikte, atölyede de tecrübe kazanmaları amaçlanıyordu.

Köy Enstitüleri, o dönemde Türkiye’nin modernleşme sürecinde önemli bir rol oynadı. Bu eğitim modeli sayesinde, kırsal kesimde yaşayan insanların eğitim seviyeleri yükseldi ve toplumun genel refah seviyesi arttı. Ayrıca, köylerdeki okulların sayısı arttı ve eğitim kalitesi yükseldi.

Köy Enstitüleri’nin Türkiye için önemi oldukça büyüktür. Bu eğitim modeli sayesinde, Türkiye’nin kalkınmasında önemli bir adım atıldı ve ülkenin modernleşme süreci hızlandı. Köy Enstitüleri’nin özellikleri arasında, öğrencilere pratik eğitim verilmesi, öğrencilerin toplumla iç içe olması ve öğrencilerin kendi kendilerine yetebilmeleri gibi unsurlar yer alıyordu.

Ne yazık ki, Köy Enstitüleri, siyasi nedenlerle 1950’lerde kapatıldı. Ancak, bu eğitim modeli Türkiye’de yapılan reformların en önemlilerinden biriydi ve hala Türkiye’nin modernleşme sürecindeki yerini anlamamıza yardımcı oluyor.

Köy Enstitüleri Neden Kapatıldı?

Köy Enstitüleri, Türkiye’nin kalkınmasında büyük bir rol oynadı ve kırsal kesimde yaşayan insanların eğitim seviyelerinin yükseltilmesinde önemli bir adım atıldı. Ancak, Köy Enstitüleri’nin kapatılması da dönemin siyasi nedenleriyle gerçekleşti. Köy Enstitüleri’nin kuruluşu sırasında, Türkiye’de birçok değişim gerçekleşmişti ve bu değişimler, bazı kesimleri rahatsız etmişti. Köy Enstitüleri, özellikle kırsal kesimde yaşayan insanların eğitim seviyelerinin yükseltilmesi amacıyla kurulduğu için, bazı kesimler tarafından tehdit olarak algılandı.

1950’li yıllarda yapılan genel seçimlerde, Köy Enstitüleri’nin kurucusu Hasan Ali Yücel’in Bağımsız Millet Partisi’ne karşı olan Cumhuriyet Halk Partisi’ne desteği de kapatılma sürecinde etkili oldu.

Ayrıca, dönemin siyasi iktidarı, Köy Enstitüleri’nin komünist bir eğitim modeli olduğunu iddia etti ve bu nedenle kapatılması gerektiğini savundu. Köy Enstitüleri’nin kapatılması, ülkedeki eğitim sisteminin değişmesine ve köylerdeki okulların sayısının azalmasına neden oldu. Ancak, Köy Enstitüleri’nin Türkiye’nin kalkınması için yaptığı katkılar, unutulmadı. Bugün, Türkiye’nin kırsal kesimlerinde hala Köy Enstitüleri’nin yaptığı çalışmaların izleri görülebilir ve bu eğitim modeli, Türkiye’nin modernleşme sürecindeki yerini anlamamıza yardımcı oluyor.

Müştak Küçükyazıcı kimdir? Bora Küçükyazıcı kimdir?

Ben Dr. Bora Küçükyazıcı, Gölköy Köy Enstitüsü mezunu Muallim Müştak Küçükyazıcı’nın torunu. Bakın rahmetli dedemin dönemindeki Köy Enstitüsü öğrencilerine ait bir karneyi görüyoruz. hangi derslerin işlendiğine dikkatlice bakmanızı rica ediyorum. Kişisel gelişim yazılar serisinde, Waldorf Okulu nedir? Bugün sanki eğitim sistemini yeniden keşfetmiş Waldorf tipi eğitimin çok çok daha ileri modelini bu topraklarda, Anadolu coğrafyasında Türkiye Cumhuriyeti‘nde uyguluyorduk. Yazımın en başında belirttiğim üzere, geçmişimize ve kendi özümüze dönmemizin faydalı olduğunu düşünüyorum. Çocuklarımızla iletişimde, onların eğitiminde, hayata hazırlanmaları sırasında “Merak” duygularının yok olmasına izin vermeden, zamanı ve teknolojiyi gerektiği gibi kullanmalarını sağlayalım.

Çocuğumuzun yaşam boyu tutku duyacağı ilgi alanını keşfetmesi için ona seçenekler sunalım.

Kişisel gelişim yazıları serimizde, 4. sanayi devriminin yaşandığı Waldorf eğitimi yaklaşımını inceledik.  Köy enstitüleri eğitimlerinin karmasının yapılması gerektiği bu yapay zekâ teknoloji çağında, yaşadığı dünya ve toplumla barışık, vicdan duygusu gelişmiş, diğerlerini önemseyen, kendi istek ve arzularını tanıyan, cesaretli ve çalışkan çocuklar yetiştirmeliyiz. Anne ve babasını kendi yaşam rehberi olarak konumlandıran çocuk ve gençlerde, aile iletişimi konusunda anne ve baba gerekli tüm adımları doğru ve eksiksiz yerine getirmiş demektir. Nasıl, hedef çok yüksek mi geldi? Haklı olabilirsiniz, lakin durum tam olarak bu şekilde değerli dostlarım. Günümüzde çocuk yetiştirmek, geçmişe göre çok, çok, çok daha emek, ilgi ve zaman gerektiriyor. Başöğretmen Atatürk’ün ışığı, yolumuzu aydınlatsın.

👨‍⚕️ Dr. Bora Küçükyazıcı
Tıp Doktoru 🧠 NöroPsikoloji PhD

🏥 Brain Center ® İstanbul
🍀 Kişisel Gelişim Merkezi
Ritim İstanbul AVM, Maltepe – İstanbul 🌍