Korona virus hakkında yeni bir makale yazmam gerekti meçhulleri aydınlatmak adına dostlarım. Esasında bildiklerimiz bilmediklerimizin yüz milyarda biri bile değil. Oysa ki bilmek zorundayız… hem de nasıl… konu Tıp olunca bilgi dağarcığımızı en çok besleyen yöntem ne hazin ki ölülerimizdir. Hani tüm sevdiklerine veda ederek aramızdan ayrılan canlar. Dünyamızın eski konukları: Otopsi uygulanan bedenler!
Onların aziz vücutları kimi zaman tıp fakültelerinde öğrencilere anatomi derslerinde fayda sağlar .” İşte insan budur er ya da geç!” dedirten bir araştırma, öğrenme, uygulama vasıtası olurlar. Kimi zaman da ölümlerdeki nedenleri araştıran bir apayrı bilim dalı. Post mortem – yani ölüm ertesi bu bilgilenme yaklaşımı otopsi olarak bilinir.
Zamanımızda modern teknolojinin nimetlerinden de yararlanarak hem adli tıbba ( forensic medicine ) , hem klinik bilimlerine büyük katkı sağlar. Bunu yaparken de temel anatomi, fizyoloji, patoloji, biokimya, mikrobiyoloji, toksikoloji, fizik, kimya, botanik, parazitoloji, bilgisayar teknolojisi ve benzeri farklı ve çeşitli multi-disipliner bir spektrumda , optik ve spektrofotometrik teknolojiden de yararlanır.
Prosedürde mevtanın bedeni temel yaklaşımla açılır. Her damar, her sinir, her organ, her kas, her doku, her kemik belli yöntemlerle incelenir. Mide muhtevasından, idrara, barsak muhtevasından, tükürük, beyin omurilik sıvısı, akciğer mukusuna kadar hepsi elden geçer. Tırnak ve tırnak altı materyallerine kadar taranır. kişinin yapılabiliyorsa DNA analizi yapılır. Vücuttaki radyoaktivite oranı dahi incelenir… sonunda ölüm nedeni tanımlanmaya çalışılır. Alınan numunelerin histo patolojik değişimleri, mikrobiolojik içerikleri değerlendirilir. Neden eğer adli tıbbı ilgilendiriyorsa ceza kanunu bazında tartışılmayacak değerdedir. Klinik hastalık bazında ise vefat edenin vefat sebebinin kesin kanıtıdır.
korona virüs ölümleri nedeni: otopsi sonuçları
Salgınlarda hastalıkların nedenini araştırıp, koronavirüs vaka sayısı belli bir tablo oluşturduğu için epidemioloji açısından önemi asla göz ardı edilemez. Koronavirüs dünya ölenlerin neden öldüklerini bilirseniz, hastaların ölmemelerini sağlayabilir ve hatta sağlam popülasyonun morbiditesini düşürürsünüz. Otopsi ye inanmayan bir hekim Tıp dünyası için bir kayıptır. Otopsi olayını engellemek de aynı oranda garip ve düşündürücü bir husustur.
Korona virüs ölüm nedenleri ve otopsi konusunda, İstanbul Morg Dairesi Başkanlığı gözetiminde çalışmalar gerçekleştirildi. COVID-19 salgını sırasında, tüm otopsiler minimal invaziv bir otopsi yaklaşımı ile gerçekleştirildi ve otopsi öncesinde toplanan nazofaringeal sürüntü örneklerine ek olarak trakeal sürüntü ve akciğer sürüntü örnekleri toplandı. Otopside histopatolojik örnekler alındı,% 10 formalin solüsyonunda sabitlendi ve hematoksilin ve eozin boyamasından sonra ışık mikroskobu altında incelendi. Pandeminin erken dönemlerinde piyasalarda antikor tedariki yetersizliği nedeniyle immünohistokimyasal incelemeler yapılamamıştır. Ayrıca vücut sıvısı örnekleri (kan, göz içi sıvısı, safra ve idrar), karaciğer ve böbrek doku örnekleri ve mide içerikleri buna göre uygun bedenlerde toplanarak toksikolojik inceleme yapıldı.
Morg bölümünde, toplam 1336 otopsi vakasının 345’i (% 25,8) COVID-19 için test edildi. 26 vakada PCR testi pozitif bulundu. Yedi vakada sınırlı otopsi işlemi yapılırken, kalan 19 vakada dış muayene ile ölüm nedeni belirlendi. Erkek-kadın oranı 3.3: 1 olarak bulundu ve tüm PCR pozitif olgularda yaş ortalaması 60.0 ± 13.6 idi. Otopsi yapılan olgularda ölüm nedeni viral pnömoni olarak belirlendi. En yaygın bulgular, kavitelerdeki yapışkan jelatinimsi sıvı ve değişen derecelerde konsolidasyon olan sert ve şişmiş akciğerlerdi. Mikroskopide yaygın alveolar epitel hasarı, tip-II pnömosit hiperplazisi, hiyalin membran oluşumu, fibrinöz eksüda ve alveollerde fibrinöz plaklar en sık görülen bulgulardı.
COVID-19 otopsilerinde akciğer bulgularının ön planda olduğu ve ana patolojinin pnömoni olduğu görüldü. İleri yaş ve kronik hastalık bulguları, olguların COVID-19 mortalitesi açısından çok riskli grupta yer aldığını göstermektedir.
Otopsi vakalarında ve klinik vaka serilerinde, bilateral buzlu cam görünümü ve torakal bilgisayarlı tomografide alveolar opasitelerde yaygın alveolar hasar, pulmoner ödem, hyalin membran oluşumu, tip II pnömosit hiperplazisi, lenfadenopati, plevral efüzyon gibi tipik ARDS bulguları ve küçük damarlardaki mikrotrombi, histopatolojik incelemede sıklıkla bildirilen solunum sistemi bulgularıdır. SARS-CoV enfeksiyonunun aksine, bilgisayarlı tomografi ayrıca plevral efüzyon, lenfadenopati ve kistik değişiklikleri de saptamıştır.
İçinde yaşadığımız Covid-19 ve koronavirüs gibi durumlarda toplum hekimliği ve halk sağlığı açısından ailenin oluruna başvurmak da hiç gündemde olmamalı. İş bu bilgilendirme yazısı görünen lüzum üzerine yazılmıştır değerli dostlarım.
Umarım hiçbir yakınımız için korona virüs otopsi bir gereksinim olmaz.
Kalın Sağlıcakla Dostlarım ❤
Editör Notu: Bu sayfada yer alan bilgiler değerli bilim insanı Op. Dr. İsmail Nurhan Artel’in kendi sosyal medya sayfasından izin alınarak tarafımdan düzenlenip, web sitesinde paylaşılmıştır. Hekimlik mesleğinde 50 yıl yani yarım yüzyılı geride bırakan Değerli Hocama saygı ve hürmetlerimle, Dr. Bora Küçükyazıcı
Sizlere daha iyi hizmet verebilmek amacıyla web sitemizde çerezleri kullanmaktayız. Çerez Politikası.