Koronavirüs mutasyonla kaybolacağı gibi bir düşünceye, bazı iyimserler su taşıyorlar. Gerçekten anlamsız. Mutasyon virüsün sağ kalma, hayatını devam ettirme, düşmanlarına karşı daha dirençli olma savaşıdır. “İnsan bağışıklık sistemi” başta olmak kaydı ile tüm ona karşı oluşan veya oluşturulan cephenin yeni koşullarına karşı savunmasını organize etmek mutasyon un ana ilkesidir. Evrim zincirinde insan kendisi için neler yaptı ise Koronavirüs kendi için, esenliği için benzer önlemleri alacaktır. Kabaca gözle görülüp, elle tutulmadığı için de insanoğlu na karşı daha avantajlıdır. Dolayısıyla bu yaramaz hain velede karşı aşı tasarımında sıkıntılar oluşacaktır.
Hazırlanacak aşılarda mutasyon sorunu nedeniyle hep daha önceki tiplere göre bağışıklık uyarma kısır döngüsü ortaya çıkabilir . İşte tam da bu nedenle aşının virüsün RNA sının belini kırmaya yönelik çok dahiyane bir yaklaşımla hazırlanması gerekir. Bu denli kapsamlı bir aşı halen hayal gibi görünüyor. Kaldı ki sonuç olarak yine insanin bağışıklık cevabının ve sisteminin şu veya bu nedenle bastırılmamış olması koşulu gelir gündeme. En pratik yaklaşım, bu Cehennem askerini yok edecek bir özel molekül- bir kimyasal- bir ilaç bulmak, oluşturmaktır.
koronavirüs mutasyon riski
Aşı çalışmaları tabii ki yapılmalı ama önemli olan virüsü yok edici bir ilaç bulmakta. Hem de öyle eski defterleri yoklayıp evreka diye naralanmakla olmamalı! Bu özel hastalığa özgü bir ilaç bulunmalı. Aynen malarya , kistik fibrozis, ebola gibi hastalıkların ilaçlarını bu hastalığa adapte etmek denize düşenin yılana sarılmasına benzedi.
Debelenip duruyoruz. Habire göle maya çalıyoruz. Her aşamada yeni kombinasyonları algoritma prangasina bağlıyoruz.
Halâ korona ya spesifik bir ilacımız yok elimizde… hasta şu veya bu şekilde kurtulursa mutlu oluyoruz, kaybedilirse üzülüyoruz ve halâ insan hayatına sayısal perspektiften bakıyoruz… elmayı armudu sayar gibiyiz… Bu gün şu kadar sayıda yeni elmayı kopardık dalından, şu kadar sayıda armut maalesef çürüdü… Bu kadar sayıda elma salimen buzhane ye gönderildi diyoruz. Oysa ki onlar insan… kendileri ve çevreleri ile bir sosyal yapı, bir sosyobiolojik değer. Mortalite ve morbidite ise statistiksel sayı sadece…
korona virüs mutasyonu
Bu sıkıntıdan kurtulmanın tek yolu etkin ve spesifik ilaç tedavisidir. Bir zamanların korkulu rüyası H1N1 için nasıl ilaçla tedavi oluşturuldu ise , umarım bu Taçlı-Zilli için de bir ilaç bulunur.
Kalın Sağlıcakla Dostlarım ❤
Editör Notu: Bu sayfada yer alan bilgiler değerli bilim insanı Dr. İsmail Nurhan Artel’in kendi sosyal medya sayfasından özel izin alınarak tarafımdan düzenlenip, web sitesinde paylaşılmıştır. Hekimlik mesleğinde yarım yüzyılı geride bırakan Değerli hocama saygı ve hürmetlerimle Dr. Bora Küçükyazıcı
Sizlere daha iyi hizmet verebilmek amacıyla web sitemizde çerezleri kullanmaktayız. Çerez Politikası.
6 Comments
İnsanda var olan bütün hastalık belirtilerini sayıp bu viruse bağlıyorsunuz. O zaman Canan Karatay ‘ın dediği gibi biz senelerdir bu Corona ile iç içe yaşıyoruz o değişerek her hastalığın sebebi oluyor. Bir nevi grip, gripi iyilestiremiyoruz ki zaten her sene tekrar ediyor. Dayaniksizi da o da götürüyor zaten. Sadece bu çeşidi biraz fazla götürecek belki. 2, 3 sene Hapisle de korkudan gidecegiz. Sürdürül şey değil. Dünyada sağlıksız ve kötü sartlardan zaten sürekli milyonlar ölüyor. Ve ölüm devam edecek. Bu virüsün ölümü neden bu kadar önemli oldu. Anlaşılmaz. İspanyol gribinde İnsanlar savaş sonrası gıda zor buluyor, kokmuş et yiyordu ve bağışıklık çok düşüktü. Şimdiki çöp toplayanin bile bağışıklığı o zamanki insandan çok daha yüksek. Eskiden insanları savaştan daha fazla virüs öldürürdü. Ömür de genelde çok kısaydı. Şimdi ise kötü sağlıksız gidaya da rağmen ömrür uzadı. Virus mutasyonla kendini koruyor diyorsunuz da, Bizim hucrelerimizin de eli armut toplamıyor ki degisim gelisim gosterip dayaniyoruz, ömür uzuyor.
İyi günler Adil bey, katkınız için teşekkürler. Şu bilgileri hatırlamak fayda sağlayacaktır. Eskiden ölüm vakalarının çoğunluğu enfeksiyon hastalıkları idi… örneğin veba, cholera, çiçek, verem v.s . Antibiyotikler yoktu. Bunların hepsi aşı ve ilaçlarla kontrol altına alındı. İlaçların ve etken maddelerin deneysel araştırmaları en iyi ihtimal ile en az 5 yıl sürmektedir. Kardiovasküler hastalıklar için ilaç ve cerrahi gelişince, böbrek cerrahisi , beyin cerrahi ve genel cerrahi çalışmaları ile büyük adımlar atıldı. Böylece genel mortalite düştü ve dolayısıyla ortalama ömür izafi olarak uzamış gibi görünüyor. İmmun sistem ve virüsler arasındaki bağlantı özel olarak ele alınması gereken ayrı bir analiz. Bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve virüslere verilecek yanıtı öğrenmesi için aşı uygulaması çocukluk çağı ile başlamaktadır. Difteri, boğmaca, tetanoz, kabakulak gibi enfeksiyon amillerine karşı aşılama çok faydalı ve zorunludur. Koronavirüs aşı çalışmaları dünyada devam etmektedir. En iyi ihtimal ile 2021 başında aşının bulunması beklenmektedir. Sağlık ve sıhhatle.
Op. Dr. İsmail Nurhan Artel
ADİL BEYİN ŞİMDİKİ ÇÖP TOPLAYANLARIN BAĞIŞIKLIĞI BİLE O ZAMANKİNDEN İYİYDİ GÖRÜŞÜNE KATILMAK MÜMKÜN DEĞİL. BAĞIŞIKLIK YAŞAM ŞARTLARININ İYİLEŞMESİYLE ARTAN DEĞİL, KÖTÜLEŞMESİYLE ZAYIFLARIN ELENİP GÜÇLÜLERİN VE GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIĞA ULAŞABİLENLERİN KAZANDIĞI BİR DURUMDUR. YANİ O ZAMANIN KÖTÜ ŞARTLARINI AŞIP O ŞARTLARDA TÜM PATOJENLERE KARŞI VÜCUTTA DİRENÇ OLUŞTURABİLMEK GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ OLUŞTURMUŞTUR. ŞİMDİKİ ZAMANDA SUNİ GIDALAR, ÇEVRE KİRLİLİĞİ, DAHA DOĞUMDA BAŞLAYAN MAMALAR, APARTMANDA YAŞAYIP ALLERJENLERE PATOJENLERE MUAHATAP OLMAMA DURUMLARI ASLINDA GÜNÜMÜZ İNSANINDA BAĞIŞIKLIĞI DÜŞÜ HALE GETİRMİŞTİR.
Bayram bey,
Değerli katkınız için teşekkürler. Belirttiğiniz üzere zor yaşam şartlarına dayanabilen sınırlı sayıdaki örnekler hayata tutunmaya devam ediyorlar. Biyolojik ve sosyal yaşamımızdaki değişime henüz insanoğlu adapte olamadı. Bugünden 2 kuşak önce toprakla uğraşıp, dalından meyveler toplayıp, akranları ile koşturup gelişen akıl ve bedenlere sahiptik. Bugünden 2 kuşak sonrası ise, belki de iş hayatı için bile hiç evden çıkmayan, uzandığı koltuktan market siparişini tamamlayan nesile evriliyoruz. Bu değişim ile birlikte yeni insan türü olan Homo Deus ile tanışacak dünya.
Sağlık ve sıhhatle.
bitsede kurtulsak artık,yeter vallahi! koronavirüs aşısı geliyor,umarım işe yarar. Bitsin bu apndemi artık.
Dilek Hanım,
çok haklısınız feryadınızda, şu Koronavirüs pandemisi bir an önce sonlansa ve yaşamlarımız normale dönse. Belki aşı bulunması bir çözüm sağlar diye düşünüyorum, lakin zaten %90 kendiliğinden semptomsuz şekilde geçirilen bir enfeksiyon için, %100 koruma sağlayan aşı geliştirilmiş olmasını beklerim. Üstelik aşılar o kadar yeni ki henüz, gelecek yıllarda olası yan etkileri de düşündürücü. En güzeli hiç bulaşmasın, korunalım ve koruyalım, sosyal mesafeye dikkat, hijyen ön planda olsun. Sağlık ve sıhhatle.