Okul Açılıyor ve Uygulanacak Önlemler Listesi
İçindekiler
Ve yaz tatili sonrası okul açılıyor. Peki okullar açılır mı yorumlar nasıl? Yaklaşık 1,5 seneden beri online eğitim ile çocuklarımız okulların açılması için heyecanla beklediler. Okula dönüş psikolojisini doğru yönetmeliyiz. Okullar ne zaman açılıyor, haftaya mı okullar açılıyor derken, 2021-2022 öğretim yılı başladı. Şimdi öğretmenler, öğrenciler ve veliler olarak okullar açık kalacak mı, yoksa tekrar online eğitim mi olacak sorularına cevap bekliyoruz.
Okul açılıyor, lakin virüsten korunma önlemleri ne durumda?
Acaba evde biz anne babalar olarak pandemi önlemi ne yapmalıyız? Kendimizi virüsten nasıl koruyacağız? Bize düşen görevler okullar açılırken nedir? Kişisel gelişim yazıları serimizde, tüm bu aklımızdaki soruları gelin birlikte yakından inceleyelim.
Virüsten Korunma İpuçları: okullar açılır mı yorumlar
Mart 2020 tarihinde yaşamımıza dâhil olan 120 nm büyüklüğündeki koronavirüs, dünyanın düzeninde yeni bir sayfa açtı. Pandemi alarmı ile işyerleri kapandı, yaz tatili beklenmeden okullar zorunlu online eğitime geçti.
Büyüme çağındaki çocuklarımız, arkadaşlarıyla koşup oynamaları gereken uzun bir zamanı evde sosyal izolasyon ile geçirdiler.
İnsan, biyo-psiko-sosyal bir canlıdır. Biyolojik ihtiyaçlarımız yanış sıra, psikolojik ve sosyal açıdan tamamlanmasına ihtiyaç duyduğumuz duygu ve düşüncelerimiz vardır. 2 yıldır online eğitimle ekranda öğretmenlerini dinleyen çocuklar, aynı ekranda arkadaşlarıyla sosyalleşmeye çalıştılar. Üstelik, bu yeni eğitim şekline ailelerin ve öğretmenlerin ne kadar hazır olduğunu araştırma ve geliştirme fırsatımız olmadı. Evinde bilgisayarı ve internet bağlantısı olup olmadığı bilinmeyen öğretmen ve ailelerin, dijital ortamda bir araya geleceklerini var saydık. Bu koşullara sahip olmayanlar öğrencilerin EBA sistemi ile televizyondan ders takip ettiğini zannediyoruz.
Pandemi sürecinde evde eğitimin etkileri ile okul açılıyor
Çocuklarımız heyecan içinde ve okul açılıyor. Okul denen kurumda eğitim faaliyetleri yanı sıra, öğrenciyi hayata hazırlayan sanat, müzik, spor gibi beden ve bilincin ortak beslendiği kültürel etkinlikler de düzenlenir. Evde eğitim sisteminde ise, çocuklarımıza ekrandaki bir öğretmenden son 2 yıldır sadece ders anlatıldı. Anlatılan dersleri takip edip, evde kendi başlarına verilen ödevleri yapmalarını istedik. Sınıf arkadaşları ile teneffüslerde oynamadan, koşturmadan geçen zamanda, çocuklarımızın duygusal ve sosyal açıdan sağlıklı gelişim çizgisinde olduklarını var saydık. Detaylı İnceleme: ergenlik dönemi nedir
Çocuğumuzun günde 8-10 saatini bilgisayar ve tablette oyun oynayarak geçirmesini, yeni yaşam düzeninin bir parçası olduğunu düşündük.
Ve şimdi okullar açılıyor, eğitim ve öğretim için kapılarını tekrar öğrencilere açıyor, gerçeklerle yüzleşme zamanı geldi. Mart 2020 tarihinden beri çocuklarımıza yaşattıklarımızın duygusal, zihinsel, sosyal ve eğitimsel bedeli ile karşılaşacağız. Çocuklarımızda kaygı bozukluğu, depresyon, akademik performans düşüklüğü, sosyal izolasyon, obezite ve teknoloji bağımlılığı gibi sorunlarla karşılaşabiliriz. Detaylı İncele: fotoğraf çekme teknikleri
Bu kaygı biçimini etkili bir şekilde yönetmek için çocuklarda kendini nasıl gösterebileceğini anlamak yardımcı olabilir. Çocuklar kaygıyı farklı şekillerde gösterirler; bu nedenle, bir ebeveyn, çocuklarının davranışlarında ve ruh hallerinde değişiklik olup olmadığına dikkat etmelidir. Çocuklarda kaygı bozukluğu fiziksel belirtileri şunlardır:
- Artan sinirlilik.
- Konsantrasyon eksikliği.
- Üzüntü veya ağlama.
- İştah kaybı.
- Uyku bozuklukları.
- Enerji eksikliği.
- Okula gitmeyi reddetme.
- Bulantı, baş dönmesi veya kas ağrısı gibi fiziksel belirtiler.
📲 Türkiye’de Eğitim Sistemi 🥇
Anne Babaları Bekleyen Tehlike – Okul Açılıyor
Kişisel gelişim yazıları serimize devam ediyoruz. Uzun bir evde eğitim dönemi sonrası, 6 Eylül 2021 günü okullar açılıyor. Pandemide yaşanan sosyal izolasyon, en çok ergenleri olumsuz olarak etkiledi. Ergenlik bir başkalaşım ve değişim dönemidir. Ergenin arkadaşları kimlik gelişimi için çok önemlidir ve onlardan uzak kalmak ergenlerin özsaygısını yıprattı. ( Kaynak 🧮 Frontiers Pyschology,2021)
Çocuklarımız kaygı duygularını nasıl yöneteceklerini öğrendikçe, bilinmeyen durumlarla baş etme becerileri gelişir.
Bazı çocuklar için normalleşme süreci ile okula ve arkadaşlarına kavuşmak mutluluk kaynağı olurken, bazı çocuklarımız için haftanın 5 günü okula geri dönmek düşüncesi endişe sebebi olacaktır. Her öğrencinin okullar açılıyor diye duyduğunda vereceği tepki aynı olmayacaktır. Bunu iyi anlamalıyız. Evde online eğitim sırasında derslere girmeden, dilediği gibi günü geçiren öğrencilerin okul adaptasyonu biraz zorlu geçecektir.
Kaygı duygusu öğrencinin okul devamlılığını, sosyal açıdan arkadaşlarıyla iletişimini ve öğrenme isteğini olumsuz etkileyebilir. Okul açılıyor ve fiziksel sıkıntılar, örneğin iştah kaygı, ağlama, sinirlilik, okula gitmeye gösterilen direnç, karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma şikâyetleri ortaya çıkabilir. Uyku ve uyanma saatlerindeki eski kurallar tekrar uygulanmaya başlanırken, uyum güçlüğüyle karşılaşabiliriz.
Öğretmenlere Düşen Görevler ile okul açılıyor
Koronavirüs önlemleri çerçevesinde, okul açılıyor ve okul yönetimlerine düşen birçok görev bulunmaktadır. Bu görevler tüm okul idareleri tarafından net ve eksiksiz olarak öğretmenlere ve diğer okul personeline aktarılmış olmalıdır.
- Okula maskesiz gelen öğrenciler için yedek çocuk boy maskeler hazır mı?
- Sınıf girişlerinde öğretmenler kapıda öğrencilere el dezenfektanı ile hijyen desteği sağlayacak mı?
- Sınıfların ve öğretmen odalarının her saat 5 dakika havalandırılması organize edilebilir.
Öğretmenler sınıflarda sıra düzeninde sosyal mesafe ayarlamaları konusunda dikkatli olmalıdır. Sıraların her akşam ve öğle arası uygun dezenfektan ile yüzeysel temizliği sağlanabilir. Öğle yemeği ve kantin ortamlarında, sosyal mesafeye uyum çocuklarda okul açılıyor ve disiplinli kurallar ile uygulanabilir.
Sanki son 2 yılda eğitim ve öğretimde hiçbir farklılık yaşanmamış şekilde, kaldığımız yerden devam ederek başlanması uygun olmayacaktır. Bunun yerine belki de geçtiğimiz 2 yıldaki akademik takvim, yapılandırılmış şekilde bu senenin ilk döneminde yüz yüze eğitimle tekrarlanması uygundur.
Kaygı düzeyi, okullar açılıyor endişesi ile yüksek olduğu öğrencileri hızla tespit ederek, aileler ve rehberlik bölümleri bilgilendirilmelidir. Ayrıca akademik olarak son 2 seneye yönelik durum tespiti sağlayacak derece belirleme sınavları yapılabilir. Ek çalışma programına ihtiyaç duyan öğrenciler tespit edilerek, gerekli programlar uygulanır.
Anne Babalara Düşen Görevler ile okul açılıyor
Okul açılıyor, çocuğunuzun okulda yüz yüze eğitime dönüyor olması ile ilgili olumlu şeylere odaklanın. Okulda sosyalleşmesi, arkadaşlarıyla oyunlar kurması, öğretmenine soru sorması gibi konularda çocuklarımızı yönlendirmeliyiz. Okula dönüş konusunda endişeniz olsa dahi, bunları çocuğunuzun önünde yansıtmamalısınız.
Duygu ve düşünceleri nasıl aktardığımıza çok dikkat edelim. Çocuğumuz kendisini rahatsız ve tedirgin hissediyor olsa bile, biz sakin ve güvenli duruş sergilemeye çalışın. Sabah kahvaltılarını farklı lezzetler ile çeşitlendirip, okula çıkmadan 5 dakika tempolu bir sabah müziği ritmine uyum sağlayan dans figürleri sergileyebilirsiniz. Siz nasıl yansıtırsanız, çocuğunuzun günü benzer duygu frekansı ile geçecektir.
📲 Oyun Bağımlılığı Nedir? 🥇
Pandemi Tehlikesi: okullar açılıyor ve bunları uygula
Okul açılıyor ve dikkatinizi çekti mi? Koronavirüs riski için aşılanma gerekliliği mesajı her gün, okullar açılıyor ve her yerde defalarca karşımıza çıkıyor. Bununla birlikte, virüslere karşı esas korunma mekanizmamız olan bağışıklık sistemimiz için neler yapmamız gerektiği ise pek anlatılmıyor! Karşı karşıya olduğumuz şey bir viral enfeksiyon ve bağışıklık sistemimiz ne kadar güçlü ise, virüs eki gösteremez. Öyle ya, koronavirüs 2 yaşında ise, bizlerin bağışıklık sistemi yaklaşık 200.000 yaşında. Ailemizin bağışıklık sistemini virüslere karşı korumak için neler yapabileceklerimize birlikte inceleyelim.
Mutlu insan, bağışıklık sistemi güçlü insandır!
Olumlu düşünceler duygusal yükleri ve stresi azaltır ve enfeksiyona karşı vücut direnci artırır. Pandemi korkutucu bir durum, okullar açılıyor ve üst bilinç ile yaklaşılmadığında, olumsuz düşüncelere neden olur. Sevdiklerimizle güvende olduğunuzu, iyi ve sağlıklı olduğunuz düşüncesini bol bol tekrarlayınız. İşe yaramayacağını düşünseniz bile, bunu uygulamanızı öneririm. Beynimize nasıl düşüneceğini öğretebiliriz.
Güçlü Bağışıklık Sistemi için okul açılıyor ve Beslenme İpuçları
Yaban mersini: Antosiyanin adı verilen bir tür flavonoid içerir. Flavonoidler, solunum sisteminde koruyucudur ve özellikle üst solunum yolu enfeksiyonları insidansını azaltmak için her gün tüketilebilir.(American Society Nutrition,2016)
Bitter çikolata: Teobromin adı verilen, vücudun hücrelerini serbest radikallerden koruyarak bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olan bir antioksidandır. Bununla birlikte, kakaodaki metilksantin doğrudan psikoaktif etkilidir. Bu nedenle ruh halimizi ve bağışıklık sistemimizi olumlu etkiler. (Frontiers in Pharmacology, 2016)
Kabuklu kuru yemişler: E vitamini, manganez, magnezyum açısından zengindir. Okul açılıyor ve her gün bir avuç tüketilmesi bağışıklık sistemini destekler. ( Kaynak 🧮Nutrients 2017)
Sağlıklı Beslenme İpuçları: İmmun Sistem Nasıl Güçlenir?
Egzersizin Etkisi: Günde 1 kez yapılacak olan 1 dakikalık egzersiz dahi, bağışıklık sistemini aktive etmektedir. Orta düzeyde egzersiz, yani günde 20 dakika tempolu yürüyüş, enfeksiyonlara karşı direnci geliştirir. ( Elsevier,2015)
Meditasyon ile Stres Yönetimi: Günde 5 dakika meditasyon yaparak, kendi nefesinize odaklanmak, sakinleştirici etkisiyle kalp hızını azaltarak, farkındalığı artırır ve kaygı duygusunu düzenler. Meditasyon, duygu düzenleme ile ilgili bölgelerde beyin değişiklikleri ile sonuçlanır. ( Kaynak 🧮 Elsevier,2021)
D Vitamini Etkisi: D vitamini eksikliği, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek, enfeksiyon hastalıklarına yakalanma riskini artırabilir. Bu nedenle, kan değeri ölçümü ile D vitamini düzeyinizi kontrol ettirmeniz fayda sağlayacaktır. Uygun takviye desteği ile bu risk ortadan kalkacaktır. ( Kaynak 🧮 Elsevier,2017)
Köy enstitüsü yıllarında Türkiye’de eğitim ortamı nasıldı?
Kişisel gelişim yazıları serisinde, kendi geçmişimden bir hatırayı sizlerle paylaşacağım. Ben doktor Bora Küçükyazıcı, Göl Köy Enstitüsü muallimi Müştak Küçükyazıcı torunuyum. Rahmetli dedem Anadolu’da görev yaptığı bir köy ilkokulunda sadece tek bir derslik varmış. Öğrenciler çamurlu köy yollarında yürüyüp sınıfa geldikleri için, içerisi kirlenmesin diye, sınıfın kapısında ayakkabılar çıkarılıp çorapla sınıfa girilirmiş.
5 farklı sınıfın tüm öğrencileri, aynı derslikte, aynı anda ders görürlermiş. Ön sırada 1. sınıf öğrencileri otururken, arkada diğer sınıflar ve en arka sırada 5. sınıf öğrencileri otururmuş. Bir sınıfın dersini anlatırken, diğer sınıfın öğrencilerine yapacakları ödevleri dağıtırmış. İşte o sınıflardaki öğrenciler, eğitimin değerini bilerek ders çalışmışlar. Geçmişi hatırlayarak, bugünün şartlarını yorumlamak fayda sağlayacağını düşünüyorum.
Bilgiye ulaşmak eskiden çok zordu. Bugün ise elimizdeki akıllı telefon ile merak ettiğimiz her bilgi için makale, video ve görsel içeriklere ulaşıyoruz.
Geçmişten farklı olarak, okul açılıyor ve çocuklarımızın duygusal ve sosyal gelişimlerine odaklanmalıyız. Bilgiye ulaşmasına değil, bilgiyi nasıl kullanacağını deneyimlemesinde size yardımcı olmak için buradayız. Bizimle hemen iletişime geçerek, stres faktörlerini nasıl ortadan kaldıracağınız ve hayatı nasıl kolaylaştıracağınızı planlamaya başlayın. Kişisel gelişim yazıları serisindeki bu makale için sizlerin yorum ve katkılarını aşağıdan iletebilirsiniz.
👨⚕️ Dr. Bora Küçükyazıcı
Klinik Psikoloji PhD ∞ Meditasyon Eğitmeni
🏠 Brain Center ® İstanbul ☯️ Kişisel Gelişim Merkezi
Ritim İstanbul AVM, Maltepe – İstanbul 🌍