Sun Tzu Savaş Sanatı 📚 Bölüm 7 – 10

Manevra Neden Önemlidir? Bölüm 7: Savaş Sanatı Sun Tzu

En iyi liderler zor koşullardan nasıl yararlanacaklarını bilirler. Bunu “talihsizliği kazanca” çevirerek yapıyorlar. Bu bölüm kitaptaki en metaforik bölümlerden biridir. Sun Tzu, “dağ gibi hareketsizliğe” sahip olmanız gerektiğini ve hareket ettiğinizde “yıldırım gibi düşmeniz” gerektiğini söylüyor.

Sun Tzu, ordunuzun gücünü korumak için kapladığı alanı sınırlamaktan bahsediyor. Ordunuzun uzun mesafeleri kat etmesi gerektiğinde, saldırılara karşı savunmak için yeterli güce sahip olmak için mola verin. Morali düşük yorgun bir ordu asla savaşları kazanmaz.

Sun Tzu ayrıca, “Ülkenin çehresini bilmedikçe, yürüyüşe çıkan bir orduyu yönetmeye uygun değiliz” diyor. Ruh hallerini incelemenin, araziye hazırlıklı olmanın ve gizliliği korumanın önemini öğretiyor. Liderler, en zayıf oldukları anda düşmana ne zaman saldıracaklarını da bilmelidir. Birliklerinin moralini yüksek tutmak için erzaklarını nasıl koruyacaklarını bilmeliler. Detaylı İncele: öfke kontrolü bozukluğu nasıl kontrol edilir? 

Ordu nasıl manevra yapar?

Sun Tzu diyor ki, savaşta general emirlerini hükümdardan alır. Bir ordu toplayıp kuvvetlerini yoğunlaştırdıktan sonra, kampını kurmadan önce farklı unsurları harmanlamalı ve uyumlu hale getirmelidir. Bundan sonra, bundan daha zor bir şey olmayan taktik manevralar gelir. Taktik manevranın zorluğu, dolambaçlıyı doğrudan doğruya ve talihsizliği kazanca dönüştürmekten ibarettir. Böylece düşmanı yoldan çıkardıktan sonra uzun ve dolambaçlı bir yol almak ve ondan sonra başlamakla birlikte hedefe ondan önce ulaşmaya çalışmak, sapma hilesinin bilgisini gösterir.

Bir orduyla manevra yapmak savaş sanatı açısından avantajlıdır; disiplinsiz bir kalabalıkla, en tehlikelisi. Bir avantaj elde etmek için tam teçhizatlı bir ordu kurarsanız, büyük olasılıkla çok geç kalacaksınız. Öte yandan, savaş sanatı içinde amaç için uçan bir sütunu ayırmak, bagajının ve stoklarının feda edilmesini içerir. Bu nedenle, adamlarınıza mantolarını toplamalarını ve bir avantaj elde etmek için yüz LI yaparak, gece gündüz durmadan, normal mesafenin iki katını kat ederek zorunlu yürüyüşler yapmalarını emrederseniz, üç tümeniniz de düşmanın eline düşecek.

Daha güçlü adamlar önde olacak, yorgun olanlar geride kalacak ve bu planda ordunuzun sadece onda biri hedefine ulaşacaktır. Düşmanı geride bırakmak için elli LI yürürseniz, ilk tümeninizin liderini kaybedersiniz ve kuvvetinizin yalnızca yarısı hedefe ulaşır. Aynı nesneyle otuz grup yürürseniz, ordunuzun üçte ikisi gelecek. O halde yük olmayan bir ordunun kaybolduğunu kabul edebiliriz; hükümler olmadan kaybolur; arz temeli olmadan kaybolur.

Ganimet Sun Tzu açısından nasıl bölüşülür?

Komşularımızın tasarımlarını öğrenmeden ittifaklara giremeyiz. Ülkenin çehresini, dağlarını ve ormanlarını, tuzaklarını ve uçurumlarını, bataklıklarını ve bataklıklarını bilmedikçe, yürüyüşte bir orduyu yönetmeye uygun değiliz. Yerel rehberlerden yararlanmadıkça doğal avantajı hesaba katamayız. Savaşta, gizlemeyi deneyin ve başaracaksınız. Birliklerinizi yoğunlaştırmaya veya bölmeye, koşullara göre karar verilmelidir. Hızlılığınız rüzgarın, kompaktlığınız ormanın hızı olsun. Baskında ve yağmada ateş gibi ol, dağ gibi hareketsizdir. Planlarınız gece gibi karanlık ve geçilmez olsun ve hareket ettiğinizde yıldırım gibi düşsün.

General Sun Tzu şunu bildiriyor: bir kırı talan ettiğinizde, ganimetin adamlarınız arasında bölüştürülmesine izin verin. Yeni bir bölge ele geçirdiğinizde, askerin yararına olacak şekilde onu paylara bölün. Bir hamle yapmadan önce iyice düşünün ve planlayın. Sapma hilesini öğrenen galip gelecektir. Manevra sanatı böyledir. Ordu Yönetimi Kitabı der ki: Savaş alanında konuşulan sözler yeterince uzağa gitmez: bu nedenle gong ve davul kurumu. Sıradan nesneler de yeterince açık bir şekilde görülemez: bayrakların ve bayrakların kuruluşu bundandır.

Gonglar ve davullar, bayraklar ve bayraklar, ev sahibinin kulaklarının ve gözlerinin belirli bir noktaya odaklanabileceği araçlardır. Böylece tek bir birleşik vücut oluşturan ev sahibi, cesurların tek başına ilerlemesi veya korkakların tek başına geri çekilmesi imkansızdır. Bu, büyük insan kitlelerini idare etme sanatıdır. Öyleyse savaş sanatı içinde gece savaşlarında, ordunuzun kulaklarını ve gözlerini etkilemek için işaret ateşlerinden ve davullardan ve gündüz savaşlarında bayrak ve sancaklardan çokça yararlanın.

Disiplin General Sun Tzu deneyimine göre nasıl korunur?

Bütün bir ordunun ruhu çalınabilir; bir başkomutan aklının varlığından yoksun bırakılabilir. Şimdi bir askerin ruhu sabahları en keskindir; öğleden sonra bayrak çekmeye başladı; ve akşamları ise aklı yalnızca kampa dönmeye odaklıdır. Bu nedenle zeki bir general, ruhu keskin olduğunda bir ordudan kaçınır, ancak uyuşuk ve geri dönmeye meyilli olduğunda ona saldırır. Bu, ruh hallerini inceleme sanatıdır.

Disiplinli ve sakin, düşman arasında kargaşa ve kargaşanın ortaya çıkmasını beklemek uygundur. Bu, savaş sanatı içinde kendine hakim olma sanatıdır. Düşman daha uzaktayken hedefe yakın olmak, düşman çabalayıp mücadele ederken rahat beklemek, düşman açlıktan karnını doyurmak:— Bu, insanın gücünü idare etme sanatıdır. Afişleri kusursuz olan bir düşmanın yolunu kesmekten kaçınmak, sakin ve kendinden emin bir düzende kurulmuş bir orduya saldırmaktan kaçınmak: bu, koşulları inceleme sanatıdır.

Düşmana karşı yokuş yukarı ilerlememek ve yokuş aşağı geldiğinde ona karşı çıkmamak askeri bir aksiyondur. Uçma taklidi yapan bir düşmanı takip etmeyin. General Sun Tzu: öfkesi keskin olan askerlere saldırmayın. Düşmanın sunduğu yemi yutmayın. Eve dönen bir orduya müdahale etmeyin. Bir ordunun etrafını sardığınızda, bir çıkışı boş bırakın. Çaresiz bir düşmana çok fazla baskı yapmayın. Savaş sanatı böyledir.

  📲 En İyi Bilim Kurgu Fimleri 🥇

Taktik Varyasyon Nedir? Bölüm 8: Savaş Sanatı Sun Tzu

Sun Tzu bize zafere giden birçok yol olduğunu hatırlatıyor. Bununla birlikte, bir liderdeki sadece birkaç ortak karakter kusuru, ordusunun çöküşüne yol açabilir. Kendinizde ve çevrenizdeki kişilerde bu kusurları belirlemek ve azaltmak, işte ve hayatta kazanmak için esastır.

Sun Tzu diyor ki, savaşta general emirlerini hükümdardan alır, ordusunu toplar ve kuvvetlerini toplar. Zor bir ülkede kamp kurmayın. Yüksek yolların kesiştiği ülkede müttefiklerinizle el ele verin. Tehlikeli bir şekilde izole edilmiş konumlarda oyalanmayın. Sıkışmış durumlarda, stratejiye başvurmalısınız. Çaresiz durumda, savaşmalısın.

Takip edilmemesi gereken yollar, saldırıya uğramaması gereken ordular, kuşatılması gereken şehirler, itiraz edilmemesi gereken mevziler, hükümdarın uyulmaması gereken emirleri vardır. Taktik çeşitliliğine eşlik eden avantajları tam olarak anlayan general, birliklerini nasıl idare edeceğini bilir. Bunları anlamayan general, ülkenin yapısını iyi biliyor olabilir, ancak bilgisini pratik hesaba çeviremeyecektir.

Savaş sırasında en tehlikeli 5 hata nedir?

Savaş sanatı planlarını değiştirme konusunda tecrübesiz olan savaş öğrencisi, Beş Avantajı bilse bile, adamlarından en iyi şekilde yararlanamayacaktır. Bu nedenle, bilge liderin planlarında avantaj ve dezavantaj düşünceleri birlikte harmanlanacaktır. Avantaj beklentimiz bu şekilde yumuşatılırsa, planlarımızın temel kısmını gerçekleştirmeyi başarabiliriz. Öte yandan, Sun Tzu şunu bildiriyor: zorlukların ortasında her zaman bir avantaj elde etmeye hazırsak, kendimizi talihsizlikten kurtarabiliriz.

Düşman şefleri onlara zarar vererek azaltın; ve onlara sorun çıkartın ve onları sürekli meşgul tutun; yanıltıcı cazibelere sahip olun ve herhangi bir noktaya acele etmelerini sağlayın. Savaş sanatı bize düşmanın gelmeme olasılığına değil, onu karşılamaya hazır olduğumuza güvenmeyi öğretir; saldırmama ihtimaline değil, konumumuzu tartışılmaz kılmamıza bağlıydı. Bir generali etkileyebilecek beş tehlikeli hata vardır:

1. yıkıma yol açan pervasızlık;
2. yakalanmaya yol açan korkaklık;
3. hakaretlerin kışkırtabileceği aceleci bir öfke;
4. utanca duyarlı bir onur inceliği;
5. adamları için onu endişe ve sıkıntıya maruz bırakan aşırı ilgi.

Bunlar, bir generalin, savaşın gidişatını bozan beş belalı günahtır. Bir ordu yenildiğinde ve lideri öldürüldüğünde, sebep mutlaka bu beş tehlikeli hata arasında bulunacaktır.

Ordu Nasıl Düzenlenir? Bölüm 9: Savaş Sanatı Sun Tzu

Sun Tzu, yaklaşan bir düşmanla karşı karşıya kalındığında iyi disiplinli yürüyüşlerin ve birliklerin düzenlenmesinin önemini düşünür. En iyi yaklaşımları belirlerken hava ve arazi koşullarını da dikkate alır. Örneğin, günün saatine göre güneş ışığının konumlarından yararlanmayı, aynı zamanda nehirlere, dağlara, tuz bataklıklarına ve düz zemine de sahip olmayı önerir.

Sun Tzu ayrıca kötü hava veya arazi koşullarını avantajınıza kullanmanızı önerir. Örneğin, yağmurlu bir hava ve önünüzde birkaç nehir olduğunu varsayalım. Bu durumda, karşı orduyu geri itmeyi hedeflemelisiniz, böylece bu alan içinde savaşmaları gerekir.

En uygun savaş arazisi nasıldır?

Sun Tzu diyor ki, şimdi orduyu kamp kurma ve düşmanın işaretlerini gözlemleme sorununa geliyoruz. Dağları hızla aşın ve vadilerin yakınında kalın. Güneşe bakan yüksek yerlerde kamp yapın. Savaşmak için yükseklere çıkmayın. Dağ savaşı için çok fazla. Bir nehri geçtikten sonra ondan uzaklaşmalısınız. İstilacı bir kuvvet, ilerlerken bir nehri geçtiğinde, onu akıntının ortasında karşılamak için ilerlemeyin. Ordunun yarısının karşıya geçmesine izin vermek ve ardından saldırınızı gerçekleştirmek en iyisi olacaktır.

Savaşmak için can atıyorsanız, geçmesi gereken bir nehir yakınında işgalciyi karşılamaya gitmemelisiniz. Geminizi düşmandan daha yükseğe ve güneşe bakacak şekilde demirleyin. Düşmanla karşılaşmak için savaş sanatı taktiklerine göre, akıntıya karşı hareket etmeyin. Nehir savaşı için çok fazla. Tuzlu bataklıkları geçerken, tek endişeniz onları gecikmeden hızla aşmak olmalıdır. Tuzlu bir bataklıkta savaşmak zorunda kalırsanız, yanınızda su ve ot olmalı ve bir ağaç yığınına sırtınızı dönmelisiniz. Tuz yürüyüşlerindeki operasyonlar için çok fazla.

Kuru, düz bir arazide, zemin sağınızda ve arkanızda yükselerek kolayca erişilebilir bir pozisyon alın, böylece tehlike önde ve güvenlik arkada olabilir. Düz bir ülkede kampanya yapmak için çok fazla. Bunlar, Sarı İmparator’un dört çeşitli hükümdarı yenmesini sağlayan askeri bilginin dört faydalı dalıdır. Bütün ordular yüksek yerleri alçaklara, güneşli yerleri karanlıklara tercih eder.

📲 Depresyon Testi Yap!🥇

Düşman kampı savaş sanatı açısından nasıl izlenir?

Adamlarınıza karşı dikkatli olursanız ve sert zeminde kamp kurarsanız, ordu her türlü hastalıktan kurtulur ve bu zafer anlamına gelir. Bir tepeye veya kıyıya geldiğinizde, eğim sağ arkada olacak şekilde güneşli tarafı tercih edin. Böylece hem askerlerinizin menfaatine hareket edecek hem de yerin doğal avantajlarından yararlanacaksınız. Ülkede şiddetli yağışlar sonucu, geçmek istediğiniz bir nehir kabarıp köpükle kaplanırsa, çekilmesini beklemeniz gerekir.

Arasından sel akan sarp kayalıklar, derin doğal oyuklar, kapalı yerler, karışık çalılıklar, bataklıklar ve yarıklar bulunan ülke, mümkün olan tüm hızla bırakılmalı ve yaklaşılmamalıdır. Bu tür yerlerden uzak dururken düşmanı da onlara yaklaştırmalıyız; Biz onlarla yüzleşirken, düşmanın onları arkasına almasına izin vermeliyiz. Kampınızın çevresinde dağlık bir ülke, sulak otlarla çevrili göletler, sazlıklarla dolu içi boş havzalar veya kalın çalılıklarla dolu ormanlar varsa, bunlar dikkatlice yönlendirilmeli ve aranmalıdır; çünkü bunlar, pusudaki adamların veya sinsi casusların gizlendiği yerlerdir.

Düşman elinizin altındayken ve sessiz kaldığında, konumunun doğal gücüne güveneceğiz, demiştir Sun Tzu. Uzak durduğunda ve bir savaşı kışkırtmaya çalıştığında, diğer tarafın ilerlemesi için endişelenir. Kamp yerine ulaşım kolaysa, yem veriyor. Bir ormanın ağaçları arasındaki hareket, düşmanın ilerlediğini gösterir. Kalın çimlerin ortasında bir dizi ekranın görünmesi, düşmanın bizi şüphelendirmek istediği anlamına gelir. Uçarken kuşların yükselmesi pusuya işarettir. Şaşkın canavarlar ani bir saldırının geldiğini gösterir.

Kamp ortamında riskli durumlar nedir: Sun Tzu Savaş Sanatı kitabı

Yüksek bir sütunda yükselen toz, Sun Tzu Savaş Sanatı açısından ilerleyen savaş arabalarının işaretidir. Tozun az olduğu, ancak geniş bir alana yayıldığı zaman, piyadelerin yaklaştığını gösterir. Farklı yönlere ayrıldığında, yakacak toplamak için partilerin gönderildiğini gösterir. Bir ileri bir geri hareket eden birkaç toz bulutu ordunun kamp kurduğunu gösteriyor. Mütevazı sözler ve artan hazırlıklar, düşmanın ilerlemek üzere olduğunun işaretleridir. Şiddetli dil ve saldırıya geçercesine ileriye doğru sürmesi onun geri çekileceğinin işaretleridir.

Hafif arabaların önce çıkıp kanatlarda yer alması, düşmanın savaşa hazırlandığının bir işaretidir. Yeminli bir antlaşmanın eşlik etmediği barış önerileri bir komployu gösterir. Etrafta çok fazla koşuşturma olduğunda ve askerler rütbeye düştüğünde, kritik anın geldiği anlamına gelir. Bazıları ilerlerken, bazıları geri çekilirken görüldüğünde bu bir tuzaktır.

Sun Tzu savaş sanatı verilerine göre, askerler mızraklarına dayanarak ayakta durduklarında, yiyecek sıkıntısından bayılırlar. Su çekmeye gönderilenler, kendileri içerek başlarlarsa, ordu susuzluk çekiyor demektir. Düşman, kazanılacak bir avantaj görür ve onu güvence altına almak için çaba sarf etmezse, askerler bitkindir. Kuşlar herhangi bir noktada toplanırsa, boştur. Gece haykırışları, gerginliğin habercisidir. Kampta kargaşa varsa, generalin yetkisi zayıftır. Sancaklar ve bayraklar yerinden oynatılırsa fitne vardır. Memurlar kızgınsa, adamlar yorgun demektir.

Rakibi hafife almanın sonucu nedir?

Bir ordu, savaş sanatı içinde atlarını tahılla beslediğinde ve yiyecek için sığırlarını öldürebilir. Erkekler, çadırlarına dönmeyeceklerini göstermek için tencerelerini kamp ateşlerinin üzerine asmadıklarında, bilebilirsin ki, ölümüne savaşmaya kararlı. Küçük düğümler halinde fısıldaşan veya alçak sesle konuşan adamların görüntüsü, alt tabakadaki hoşnutsuzluğa işaret ediyor. Çok sık ödüller, düşmanın kaynaklarının sonuna geldiğini gösterir; çok fazla ceza, korkunç bir sıkıntı durumunu ele veriyor. Telaşla başlamak, ancak daha sonra korkmak bunu gösterir. Elçilerin ağızlarında iltifatlarla gönderilmesi, düşmanın ateşkes istediğinin bir işaretidir.

Sun Tzu Savaş Sanatı şunu söylüyor: düşmanın birlikleri öfkeyle ilerlerse ve savaşa katılmadan uzun süre bizimkilerle karşı karşıya kalırsa, durum büyük bir ihtiyat gerektiren bir durumdur. Birliklerimizin sayısı düşmandan fazla değilse, bu fazlasıyla yeterlidir; sadece doğrudan saldırı yapılamayacağı anlamına gelir. Yapabileceğimiz tek şey, mevcut tüm gücümüzü konsantre etmek, düşmanı yakından izlemek ve takviye almaktır.

Öngörüsü olmayan, ancak rakiplerini hafife alan, kesinlikle onlar tarafından ele geçirilecektir. Askerler size bağlanmadan önce cezalandırılırlarsa, itaatkar olduklarını kanıtlamazlar; ve itaatkar olmadıkça, pratikte işe yaramaz olacaktır. Askerler size bağlandıklarında cezalar uygulanmıyorsa, uygulanmadıkça da olacaktır. Bu nedenle askerlere öncelikle insanca davranılmalı, ancak demir bir disiplinle kontrol altında tutulmalıdır. Bu, zafere giden kesin bir yoldur.

Askerlerin eğitiminde emirler savaş sanatı içinde, alışılmış bir şekilde uygulanırsa, ordu disiplinli olacaktır; değilse, disiplini kötü olacaktır. Bir general, adamlarına güvenir, ancak emirlerine uyulması konusunda her zaman ısrar ederse, kazanç karşılıklı olacaktır.

  📲 Schrödinger Kedisi Denklemi Nedir? 🥇

Arazi Nasıl Sınıflandırılır? Bölüm 10: Savaş Sanatı Sun Tzu

Sun Tzu, liderlere arazilerini nasıl okuyabilecekleri ve farklı arazilerde savaşmanın faydaları konusunda rehberlik ediyor. Bir generalin zayıflığı veya kararsızlığının doğasında bulunan tehlikeler, bir savaşın gerçekleştiği arazi koşulları kadar birliklerin savaşmaya hazır olmalarını da etkiler. Bu, komuta ettikleri birliklere göre tüm alt komutanlar ve subaylar için geçerlidir.

Sun Tzu diyor ki, muharebe alanında altı çeşit araziyi ayırt edebiliriz:

1. Erişilebilir zemin;
2. dolanan zemin
3. geçici zemin;
4. dar geçişler;
5. sarp yükseklikler;
6. düşmandan çok uzaktaki mevziler.

Her iki taraf tarafından serbestçe geçilebilen zemine erişilebilir denir. Bu nitelikteki toprakla ilgili olarak, yüksek ve güneşli yerleri işgal ederken düşmanın önünde olun ve erzak hattınızı dikkatli bir şekilde koruyun. O zaman avantajlı olarak savaşabileceksiniz. Terk edilebilir ancak yeniden işgal edilmesi zor olan zemine dolaşma denir. Bu tür bir konumdan, düşman hazırlıksızsa, ileri atılıp onu yenebilirsiniz. Ama düşman senin gelişine hazırlıklıysa ve onu yenemezsen, o zaman geri dönmen imkansız olur, felaket olur.

Başarıya götüren savaş sanatı taktik yerleşim Sun Tzu açısından nedir?

General Sun Tzu açısından pozisyon, iki tarafın da ilk hamleyi yaparak kazanmayacağı şekilde olduğunda, buna tempolu zemin denir. Bu tür bir durumda, düşman bize çekici bir yem sunsa bile, harekete geçmemek, tersine geri çekilmek, böylece düşmanı baştan çıkarmak tavsiye edilir; o zaman ordusunun bir kısmı dışarı çıktığında, saldırımızı avantajlı bir şekilde gerçekleştirebiliriz. Dar geçitlerle ilgili olarak, onları önce işgal edebilirseniz, onları güçlü bir şekilde garnizon haline getirin ve düşmanın gelişini bekleyin.

Ordu bir geçişi işgal etmenize engel olursa, geçiş tamamen garnizonluysa, ancak zayıf garnizonluysa onun peşinden gidin. Yüksekliklere gelince, eğer rakibinizle önceden iseniz, yüksek ve güneşli yerleri işgal edin ve orada gelmesini bekleyin. Düşman onları sizden önce işgal ettiyse, onu takip etmeyin, geri çekilin ve onu kandırmaya çalışın. Düşmandan çok uzakta bulunuyorsanız ve iki ordunun gücü eşitse, bir savaşı kışkırtmak kolay değildir ve savaşmak sizin için dezavantaj olacaktır.

Şimdi bir ordu, savaş sanatı içinde doğal nedenlerden değil, generalin sorumlu olduğu hatalardan kaynaklanan altı çeşitli felakete maruz kalabilir. Bunlar:

1. Uçuş;
2. itaatsizlik;
3. çökmek;
4. harabe;
5. düzensizlik;
6. rota.

Diğer koşullar eşit olmak kaydıyla, bir kuvvetin büyüklüğünün on katı olan bir kuvvete karşı fırlatılırsa, sonuç birincisinin kaçışı olacaktır. Sıradan askerler çok güçlü ve subayları çok zayıf olduğunda, sonuç itaatsizliktir. Subaylar çok güçlü ve sıradan askerler çok zayıf olduğunda, Sun Tzu savaş sanatı açısından sonuç çöküştür. Yüksek zabitler öfkeli ve itaatsiz olduklarında ve düşmanla karşılaştıklarında, başkomutan onun savaşabilecek durumda olup olmadığını anlayamadan, kendi hesaplarına bir kırgınlık duygusuyla savaşa girdiklerinde, sonuç yıkımdır.

Sahip olduğun savaş sanatı avantajlarını keşfet!

Generalin zayıf ve yetkisiz olduğu durumlarda; emirleri açık ve net olmadığında; ne zaman orada subaylara ve erkeklere verilen sabit görevler yoktur ve saflar özensiz gelişigüzel bir şekilde oluşturulmuştur, sonuç tam bir düzensizliktir.

Düşmanın gücünü tahmin edemeyen bir general, daha düşük bir kuvvetin daha büyük bir kuvvetle çarpışmasına izin verirse veya güçlü bir kuvvete karşı zayıf bir müfrezeyi fırlatırsa ve seçilmiş askerleri ön saflara yerleştirmeyi ihmal ederse, sonuç bozguna uğratılmalıdır. Bunlar, sorumlu bir makama ulaşan general tarafından dikkatle not edilmesi gereken, yenilgiye kur yapmanın altı yoludur.

Savaş sanatı açısından general Sun Tzu için, ülkenin doğal yapısı askerin en iyi müttefikidir. Ancak düşmanı tahmin etme, zaferin güçlerini kontrol etme ve zorlukları, tehlikeleri ve mesafeleri kurnazca hesaplama gücü, büyük bir generalin sınavını oluşturur. Bunları bilen ve savaşta bilgisini uygulamaya koyan, savaşlarını kazanacaktır. Bunları bilmeyen ve uygulamayan, muhakkak mağlup olacaktır. Savaşın zaferle sonuçlanacağı kesinse, hükümdar yasaklasa bile savaşmalısınız; savaşmak zaferle sonuçlanmıyorsa, hükümdarın emriyle bile savaşmamalısın.

Zafere giden yol nasıl açılır: General Sun Tzu Savaş Sanatı kitabından

Sun Tzu açısından, şöhrete kapılmadan ilerleyen, rezil olmaktan korkmadan geri çekilen, tek düşüncesi ülkesini korumak ve hükümdarına iyi hizmet etmek olan general, krallığın mücevheridir. Askerlerinizi çocuklarınız gibi görün, sizi en derin vadilere kadar takip etsinler; onları kendi sevgili oğullarınız olarak görün ve onlar ölüme kadar yanınızda olacaklardır. Ancak hoşgörülü olmanıza rağmen otoritenizi hissettiremiyorsanız; iyi kalpli, ancak komutlarınızı uygulayamayan; ve üstelik düzensizliği bastırmaktan aciz: o zaman askerleriniz şımarık çocuklara benzetilmelidir; herhangi bir pratik amaç için işe yaramazlar.

Kendi adamlarımızın saldıracak durumda olduğunu biliyorsak, ancak düşmanın saldırıya açık olmadığını bilmiyorsak, zafere giden yolun ancak yarısını gitmişizdir. Düşmanın saldırıya açık olduğunu biliyorsak, ancak kendi adamlarımızın saldıracak durumda olmadığını bilmiyorsak, zafere giden yolun ancak yarısını gitmişizdir.

Düşmanın saldırıya açık olduğunu biliyorsak ve adamlarımızın saldıracak durumda olduğunu biliyorsak, ancak zeminin doğasının savaşmayı imkansız kıldığını bilmiyorsak, zafere giden yolun henüz yarısına gelmişiz demektir. Bu nedenle deneyimli asker bir kez harekete geçtiğinde asla şaşırmaz; kampı bir kez kırdığında, asla kaybetmez. Buradan Sun Tzu savaş sanatı açısından şu söz çıkar: Düşmanı ve kendini bilirsen, zaferin şüpheye düşmez; Cenneti ve Dünyayı biliyorsanız, zaferinizi tamamlayabilirsiniz.

👨‍⚕️ Dr. Bora Küçükyazıcı
Klinik Psikoloji PhD ∞ Meditasyon Eğitmeni

🏠 Brain Center ® İstanbul ☯️ Kişisel Gelişim Merkezi
Ritim İstanbul AVM, Maltepe – İstanbul 🌍