Türkiye Corona Virüs Belirtileri açısından şunları öncelikle bilmeliyiz. Her birisi 125 nanometre büyüklüğündeki Corona virüs, 27 Aralık 2019 tarihinden beri 12,7 km çapındaki gezegenimizi etkisine aldı, nasıl ironik değil mi? Lorenz’in Kaos teorilerinden olan Kelebek Etkisi’nin ne anlama geldiğini hep birlikte yaşayarak deneyimliyoruz. Ülkemize uzaklığı yaklaşık 7.000 km olan Çin Halk Cumhuriyeti’nin Wǔhàn şehrindeki tespit edilen Corona Virüs, haftalar içinde pandemik soruna dönüştü.
Fransa Sağlık Direktörü Jérôme Salomon’un belirttiği gibi: Virüs dolaşmıyor, dolaşan insanlar! Türkiye corona virüs belirtileri hepimizi etkiliyor.
200.000 yıl önce Afrika savanalarında başlayan gezintimiz, bugün dünyanın her yerine dağılmış olarak devam ediyor. Yıllar öncesinde en büyüğü 100 kişilik olan kabile halinde yaşarken, 2020 yılında 7,5 milyar kişilik büyük bir grup olarak yaşıyoruz. Tekerleğin icadı ile başlayan teknoloji gelişiminde buhar makinesi, elektrik, bilgisayar ve siber teknoloji ile Endüstri 4.0’a ulaştık. Gelişim devam ediyor ve artık Toplum 5.0, yani avcı-toplayıcı atalarımızdan “Süper Akıllı” topluma dönüşüyoruz. Oysa Yuval Hariri’nin belirttiği üzere, beslenme zincirinin en üstüne o kadar kısa sürede çıktık ki, beynimizin ilkel bölgesi olan Limbik Sistem halen buna inanmıyor.
Hayatta kalmak için avcı-toplayıcı grup halinde yaşamamız gerektiğini düşünen beynimizdeki Limbik Sistem bölgesi henüz evrimini, gelişimini tamamlamadı.
Toplum 5.0 olduk, cebimizdeki bir cihaz ile dünyanın diğer tarafındaki bilgiye anında ulaşabiliyoruz ve limbik sistemimiz ışık saçarak şu sorulara cevap arıyor: ne oldu, ne olmuş, bize ulaşmış mı, hangi ülkede, kaç kişi olmuş, ne zaman, nereye gelmiş, kim ne demiş? İyi ki limbik sistemimiz halen bu ilkel sorulara cevap arıyor. Temel güven duygumuzun sarsıldığı anlarda tek bir amacı var ilkel dürtülerimizin: Hayatta Kalmamız! Türkiye corona virüs belirtileri hepimizi etkiliyor. Duygu ve içgüdülerimizi kontrol eden bu beyin bölgemiz, en son teknoloji ile her yerden bilgiler edinerek, neler olduğu konusunda ön beyin pre-frontal bölgemizi rahatlatmak istiyor. İşte bu sebeple tüm iletişim kanallarında ve sosyal medya aplikasyonlarında, ne olacağını bilmediğimiz olaylar hakkında gelişmeleri dakika dakika takip ediyoruz.
En güncel bilgiler, enfekte olan insan sayılarını ülkeler bazında takip ediliyor. Hele bir de buna sosyal medyanın önlenmesi çok zor olan “Bilgi Kirliliği” eklenince, belirsizlik ortamı yerini korku ve paniğe sürüklüyor. “Bir arkadaşımın yakını şu hastanede görevli, bak şu mesajı göndermiş!” diye başlayan, iletilerle doluyor mesaj kutularımız. Sadece ülkemizde olanları değil, Wǔhàn’da olanları takip ettik, şimdi pandeminin Avrupa kıtasını nasıl ele geçirdiğini takip ediyoruz. Tüm bu bilinmezlikler içinde ilkel beynimiz çıldırmak üzere. Ne yapacağını, hangi yanıtı oluşturması gerektiğini bilmiyor!
türkiye corona
Bizlere iletilen mesajlar evde durmamız, hiç dışarı çıkmamamız, okula ve işe gidilmemesi yönünde. Seyahat etme, dışarı çıkma, eve kapan, bekle! İyi de tüm bunlar nasıl olacak? Bu yapmamız gereken sağlık tedbirlerine toplum olarak ne kadar hazırız? Ekonomik sonuçlarını biliyor muyuz? Tamam bir gün gelecek, bu karantina tedbirleri rahatlayacak, pandemi sona erecek, peki sonrasında bizi nasıl bir dünya bekliyor? Bilinmezlik durumu devam ettiği sürece, duygu ve düşüncelerimizin kontrolünde direksiyona ilkel beynimiz geçme eğiliminde olacaktır.
Türkiye Corona Virüs belirtileri için grup davranışını takip edersek, iyi ve güvende hissederiz. Sadece 1 ekmek ve 1 yoğurt almak için girdiğimiz markette, 10 kişinin rafları boşalttığını görecek olsak, bu durum ilkel beynimizdeki şu mesajı verir: sana kalmayacak, hemen harekete geç! Asch Deneyi göstermektedir ki, sosyal uyum baskısı, özgür irade ve bilinçli farkındalık ile karar vermemizi yarı yarıya belirlemektedir. Gestalt yaklaşımına göre, karar alma beyin bölgemiz kalan eksik parçaları tamamlayarak, bütüne odaklanmamızı sağlıyor. Market yağmalanıyor, ürün kalmayacak, yenisi gelmezse, aç kalırsam? En iyisi ben de alayım şu makarnaları! Bir anda kendimizi anlamlandıramadığımız şekilde market arabasını doldururken bulabiliriz.
Şu an öncelikle sakin kalmalıyız! Önce durmalı, düşünmeli ve organize olmalıyız. Sonra bir daha düşünmeli ve diğerlerine sormalıyız, böylece fikir ve duygu alışverişinde bulunmalıyız. İşte tam da bu çözüm noktasında devreye davranış ve söylemleri ile halkın örnek alacağı seçilmiş kişiler girmelidir. Market alışverişinin nasıl bir intizam içinde yapılacağını, el yıkamanın önemi ve nasıl yıkanacağını, yani hangi duygulanım ile nasıl davranacağımıza örnek olacak rol modellere ihtiyacımız var.
Türkiye Corona virüs belirtilerini ve psikoloji anlamak için, öncelikle bilmediğimiz şeyden kaçınıp, karar mekanizmalarını ilkel beynimize bırakırız. Öyle ya, kollektif bilinç dışı aktarımlarla binlerce yıllık hatıraya sahip ve bizi yaşamda tutuyor. İşte şu an Corona virüs pandemisi için toplumsal önlemler hakkındaki bilinmezleri bilinir kılmalıyız. Farklı toplumsal kesimlerinin ortak kabul ettiği sanat, edebiyat ve spor dünyasından seçilecek kişiler, Türkiye YouTube dünyasındaki fenomenler ile bilgilendirici videolar yapmalıdır. Sağlık tehditleri kendi yaşamlarını riske soktuğu için orta ve üstü yaş grubundakiler alınması gereken önlemlerin zaten farkında. İşte bu noktada bulaşıcılığı engellemek, önlemek adına gençlerin farkındalığını artırmak çok değerli.
Türkiye Youtube sadece ilk 10 fenomenin kanalları aylık 1,2 Milyar kez izlenmektedir. (Kasım 2019 Youtube VidIQ verisi). Toplum 5.0’ın ne olduğunu anlayacağımız, sağlık dolu günler diliyorum.
Dr. Bora Küçükyazıcı, Tıp Doktoru
Klinik Psikoloji PhD & Aile Danışmanı
Bu makalem 22 Mart 2020 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanmıştır.
türkiye covid sayılar
Sizlere daha iyi hizmet verebilmek amacıyla web sitemizde çerezleri kullanmaktayız. Çerez Politikası.